Kitapta aşinası olduğumuz şiirlerle birlikte hocamızın hiçbir yerde yayınlamadığı şiirleri de mevcut.
Kitabın diğer şiir kitaplarından farklı bir yönü ise şiirlerin hikâyesini de anlatmış.
Bir hikâyesini kısaca şöyle: "Malım Erzurum" şiirini bir dernek toplantısında Erzurum'dan bahsedilirken hasretten ağlayan bir hemşerilerimizden etkilenerek orada bir peçete üzerine yazılmış bir şiir.
Şiiri bu atmosferi düşünerek okuduğunuzda gerçekten anlatılamayacak duyguları hissediyorsunuz.
Malım Erzurum
Ele göresmişem burnumda tütir.
Herifi garısi canım Erzurum.
Ne olur beni de oraya götür
Geride bırahdım malım Erzurum.
Havasi suyuni nasi ariram
Zehiri zukkumi balım Erzurum.
İnan tutacağım heçbir dalım yoh
Sen benim son dalım dalım Erzurum.
Kışın uzun soyuğun tipin varmış
Ben onların hepsine gurban olim.
Caddelerin sohahların bol garmış
Kendimi bağrına salim Erzurum.
Dağlaran bahanda huzurlar verir
En böyük sevgilim yarim Erzurum.
Sene gelen bütün kemlikler erir
Gel seni bağrıma sarim Erzurum.
Pınarların bol bol soyuh su verir
Cennet çeşmem akpungarım Erzurum.
Yaz gelende dağlardan garın erir
Yohların var eder varım Erzurum.
Tarih gohar olan toprağın daşın
Top dağı'ndan gez'e varim Erzurum.
Saymah bitirir mi daha nelerin
Sen benim her şeyim varım Erzurum