Doğduğu ve büyüdüğü taşra kasabası ona dar gelmeye başladığında yazar olma hayalleriyle kendisini büyük şehre atan Feryat ziyaret için kasabasına geri döndüğünde unutamadığı aşkı Şehrazat'la karşılaşır ve zaten oldukça dağınık bir biçimde sürdürdüğü hayatı hepten altüst olur. Bir çiçekçi deposunda okul behçesinde evlerin avlusunda duman altı dernek lokallerinde ve hatta mezarlıkta içilir içilir içilir..Ve körkütük aşık olunur.
Bugüne dek hikayeleriyle tanıdığımız Ferhat Uludere bu ilk romanında taşradaki günlük hayatın tekdüzeliğini tüm çıplaklığıyla yansıtırken Trakya'daki yaşam kültürünün ayrıntılarının da gözlerimizin önüne seriyor.