"Din pek o kadar dışa dönük eylemlerden değil de inancın (inanmanın) saflığından ve doğruluğundan ibaret olduğu için onu bir otoriteye ya da hukuka tabi kılmak mümkün değildir. Çünkü nasıl ki kimse zorla ya da yasaların baskısıyla bahtiyar olmaya mecbur tutulamazsa; inanç için saflık ve doğruluk ne yasaların baskısıyla (egemen kılınmasıyla) ne de resmi (kamusal) otoritenin zor-lamasıyla dıştan insanın içine akıtılabilir; bunun gerçek-leşebilmesi için dindar kardeşçe bir uyarı iyi bir eğitim ve her şeyden önce kişinin kendisine ait özgür bir yargı gücü şarttır. Kusursuz eksiksiz bir düşünce özgürlüğü din alanında da herkesin hakkı olduğu için ve herhangi bir kimsenin bu haktan vazgeçebileceğini düşünmek mümkün olmadığına göre din üzerinde özgürce karar vermek (yargılara varmak) ve giderek dini kendine açıklayıp yorumlamak da tek tek herkese düşen sınırsız bir hak ve yetkidir."
Spinoza
Felsefinin asi çocuğu Spinoza Türkçe'de ilâhiyat yazılarıyla ilk defa okur karşısına çıkıyor. Tevrat ve İncil üzerinden aklın usturasının ve yoğun bir hermonitiğin işletildiği bu metinler günümüzü özellikle dinsel ağırlıklı "dışlayıcılığı" anlamak açısından da önem taşıyor...
Düşünce dünyamızda ve felsefî tartışma alanlarımızda son zamanlarda ağırlığı hissedilir bir biçimde artan güncel okumalarla çağı anlamanın anahtar filozoflarından birine dönüşen Hollandalı Baruch Spinoza'nın kısırdöngü hâline gelen modernite ve din tartışmalarına yepyeni bir hava verecek olan "Peygamberlik Hakkında: İlâhiyat Yazılarından Seçmeler"'i Veysel Atayman'ın özenli Türkçesi dikkatli çeviri - derleme emeğiyle okuyucusuyla buluşuyor.