Onur Yıldırım'ın bu önemli çalışması son yıllarda Türk-Yunan Mübadelesi üzerine yapılan çalışmalar zincirine çok önemli bir halka daha eklemekte yıllardır her iki ülkenin gündeminden hiç düşmeyen bu sorunu tartışırken karşılaştırmalı bir bakış açısı benimsemektedir. Yıldırım Türkiye tarihçiliğinde ihmal edilmiş bir alan olarak gördüğü bu konuyu tartışırken farklı bir yöntem izleyerek gerek Türk gerekse Yunan tarihyazımının saplandığı 'dar görüşlülüğe' işaret etmekte ve sorunun tarihsel gerçeklik olarak algılanmasının gereğini vurgulamaktadır.
Diplomasi ve Göç'te yazar Mübadele Protokolü'nün oluşumu sırasında arkaplanda cereyan eden yoğun diplomatik müzakere sürecini ele alırken Lozan görüşmelerinde mübadele düşüncesinin oluşumunu her iki taraf açısından incelemenin yanısıra tartışmalar sırasında her iki ülkedeki gelişmelere de değinmektedir. Eserde nüfus mübadelesiyle birlikte antlaşmanın uygulanması sürecinde her iki tarafta ortaya çıkan göçmen sorunu da (Yunanistan'da mülteci Türkiye'de muhacir meselesi) mülkiyet ve iskândan ekonomik ve kültürel uyuma kadar incelenmektedir. Bunun incelemenin ortaya çıkan sonuçlarından biri de Mübadele'nin bugüne kadar öne sürüldüğü gibi sadece Yunanistan'ın değil Türkiye'nin de beşeri dokusunu mülkiyet yapısını sosyal yapısını ve iktidar ilişkilerini biçimlendiren en önemli tarihi olaylardan biri olduğudur.