Metin Akpınar çok büyük bir cesaretle girmiş konuya.
Yeşil sermayenin sahtekârlıklarını dini kullanarak saf insanları nasıl kandırdığını bütün ayrıntısıyla gözler önüne sermeyi de başarmış.
Bu kolay bir iş değildir. Çünkü bu kesim kolay kolay açık vermez. Aralarına kimseyi sokmadıkları için nasıl çalıştıklarını insanları nasıl kandırdıklarını öğrenebilmek kolay olmaz. Ama Metin Akpınar bu gizli dünyayı çözmüş ve onların maskelerini yüzlerinden çekip almış.
Metin Akpınar amatör bir yazar. Ben romanını okumaya başladığımda şaşırdım kaldım. Bir profesyonel romancı kadar okuyucuyu kitabına bağlamasını başarıyor. Kitabı iki gün içinde okuyup bitirdim.
Temiz bir Türkçesi usta bir anlatımı var. En karmaşık olayları okuru yormadan anlatıyor kitabında.
Ben profesyonel bir gözle okudum kitabı. Bazı teknik yetersizlikler ayrıntı eksiklikleri vardı. Bulabildiğim kusur bundan ibaretti. Bu eksiklikleri kendisine anlattım. Hemen algıladı ve gerekli düzeltmeleri ve eklemeleri yaptı. Üstelik bunu çok kısa zamanda yaptı.
Tekrar okudum. Artık kitap yayınlanabilecek düzeye gelmişti.
Görüşlerimi bildirdim kendisine ve içtenlikle kutladım.
Metin Akpınar'ın kitabında irdelediği konu özellikle Almanya'da yaşayan insanlarımızın yaşadığı bir dramı yansıtıyor. Binlerce insan yaşamlarını vererek kazandıkları birikimlerini kaptırmış perişan duruma düşmüşler. Onların milyarlarca markı vicdansızlar tarafından çalınmış.
Bu insanlar feryat ediyorlar ama duyan yok. Bugünkü iktidar bu insanların dertleriyle ilgilenmiyor.
Metin Akpınar'ın kitabı işte bütün bu faciayı tüm çıplaklığıyla dile getiriyor. Dilerim devleti yönetenler bu kitaptan sonra harekete geçerler de onbinlerce mağdur insanın hakkını yiyen din tüccarlarından hesap sorarlar.
Bu kitabı okuyanların çevrelerine de okutmalarını bir görev olarak görüyorum.
Tufan Türenç