Nevruz en eski Türk bayramıdır..Tabiatla iç içe yasamayı her zaman tercih eden Türk milleti her yıl tabiatın yeniden uyanışını yeşilin kırlara ağaçlara yürümesini soğuk ve karanlık ayların geride kalmasını büyük bir coşkuyla kutlamıştır..Nevruz tünelin sonundaki parlaklık dağların arasındaki geçit zorluklardan çıkışlarda umut ışığıdır. Kısacası milletimiz için dar günlerdeki Ergenekon çıkışıdır..Bence ülkemiz ve milletimiz açısından yeni bir Ergenekon'un içindeyiz ve çıkış yolu arıyoruz..Demirdağı bulacağımıza bir demirci pirin öne geçerek o dağı eriteceğine benim hiç şüphem yok..
Düştük
Daha dün çıkmıştık Ergenekon'dan
Sasırdık yeniden içine düştük.
Yarını kopardık bugünden dünden
Zamanın babasız piçine düştük.
Kulağı tıkadık Hakkın sesine
Kapıldık Batı'nın bos sevdasına
Liderlik dururken Türk dünyasına
Kuyrukça Brüksel kıçına düştük.
En önce istedik en sona kaldık
Her şartı minnetle bir emir bildik
Mazlum Bey'e göre tarihi aldık
Bu asrın bilmem kaçına düştük.
Dostu tekmeledik düşman vururken
Biz yolu tartıştık dünya yürürken
Adam gibi adamlar seçmek dururken
Adamın kimliksiz hiç'ine düştük.
Ezanları kıstık Kur'an'dan kaçtık
Her mahalleye bir kilise açtık
Hoşgörü diyalog afyonu içtik
Kilisenin sinsi haç'ına düştük.
Mazlum Bey Hürmüz'dür dış güçler koca
Diyalog masallı nur yüzlü hoca
Pentagon kilise masonik loca
Biri çok gelirken üçüne düştük.
Denktaş'ı harcadık Kerkük'ü verdik
Milli temellere kazmayı vurduk
"Biz kimiz" diyerek Batı'dan sorduk
Aklımızın bastan göçüne düştük.
Fırsat buldu Batı sırttan vuruyor
Beni bölmek için sebep arıyor
Hırsızın hakkını evden soruyor
Kanlı Ermeni'nin suçuna düştük.
Pazara çıkardıkovayı dağı
Parselle satılır vatan toprağı
Bizi bağlamışken zincir bukağı
Sahte sevgilinin saçına düştük..