Ütopyalar her zaman eleştiri ve özlemlerin bir arada kaleme alındığı politik-edebi metinler olma özelliği taşıdı. Charlotte Perkins Gilman'ın Kadınlar Ülkesi adlı ütopya denemesi ise iki bakımdan farklılık gösteriyor. Kadınlar Ülkesi'nin birinci özelliği birçok klasikleşmiş erkek ütopyasında (Platon'un Devlet Thomas More'un Ütopya'sı vb.) yok sayılan veya satır aralarında yer verilen kadınlara yönelik cinsiyet ayrımcılığına dikkat çekilmesidir. İkinci özelliği kadınları ele alan edebi denemeler içerisinde ilk defa feminist öğelerin ütopya tarzıyla açık ve bilinçli bir şekilde işlenmesidir. Bu anlamda Kadınlar Ülkesi'nin kadınları sınıflı-erkek egemen toplumun kadın kalıpları tanımları ve davranışlarına uymayanların anlatısıdır. Birinci dalga feminist akımın önde gelen kalemlerinden Charlotte P. Gilman bu ütopyasıyla 20. yüzyılın temel çelişkileri olan ulusalcılık yurttaşlık ve kadın hareketi içerisindeki eşitlik ve özgürlük gerilimini de gözler önüne seriyor. Ataerkil toplumların mizahi bir dille eleştirildiği Kadınlar Ülkesi rekabet cinsiyet ayrımcılığı cinsiyet temelli işbölümü yoksulluk savaş ve dışarıda bekleyen düşmanlar gibi kavram ve yaşantıların bilinmediği duyulmadığı yaşanmadığı bir ülkedir. Esin verici olması dileğiyle...