Tuğrul Çakar "Siyah-Beyaz Masallar"dan önce yayınladıklarıyla Göz ile Söz'ü birleştirme ve birarada işleme ustalığını göstermişti. Buradaysa geliştirdiği ustalığın Göz'ünü kendi temel etkinlik alanının 'cemaat'ine çeviriyor.. 'fotograficiler'in 'fotografisi'ni çekiyor..
Ama Söz'ü de unutmadan: "Masal"laştırıyor fotograf dünyamızı. O dünya çoğumuza "üyesi olmayanlara" yabancı tabiî ki; zaten Çakar da türlü 'kamuflaj'lar kullanıyor o dünyanın 'mensuban'ını betimlerken ama yer yer kahkahalarla okuduğumuz metinler bir yandan da 'matrak'lıklarının arkasından 'cemaatleşme'nin sorunlarını giderek sakıncalarını anımsatıyor bize.. aslında hepimize ortak bir tarihe geri götürüyor bizi..
O 'mensuban' herhalde tek tek tanıyacaklardır kendilerini Çakar'ın "Masallar"ını okurken ama biz de o 'cemaat'in içinde yer almayanlar; ama onun içinde yer aldığı toplumun üyeleri olarak belki kendi yerlerimizle ilgili ipuçları bulabiliriz bu "Masallar'da"
Oruç Aruoba