Erhan hayatında köklü değişiklikler yapmayı düşünen içine kapanık bir üniversite öğrencisidir. İşe yakın çevresindeki gereksiz insanları hayatından çıkarmakla başlar. Bir arkadaşının tavsiyesi üzerine kampüs içinde yeni açılan yurda taşınır. Burada tanıştığı Letafet'e fena halde aşık olmuştur. Sonraları bu aşk zihin sağlığına zarar verecek boyutta bir tutkuya da dönüşecektir. Aşkın içinde yarattığı kendini ispatlama dürtüsünün de etkisiyle bir düşünce kulübünün kuruluşunda aktif rol oynamaya kalkışır. Kulübün yayınladığı derginin bir köşesi okurların her konudaki düşüncelerine ayrılmıştır. Köşe kısa zamanda derginin hatta kulübün maksadını aşan bir hal alır. Dergiye gönderilen yazılar ve başından geçenler Erhan'ın hayatı boyunca yanından ayırmayacağı bir gerçeği keşfetmesine yardım eder. O gerçek hayal ettikleri ve yaşadıkları arasındaki hiç bitmeyen mesafedir.