Yıl 1326: Papa tarafından verilen 'yeryüzündeki tüm büyücülerin ortadan kaldırılması' emri Roma Katolik Kilisesinin egemen olduğu tüm bölgelere iletilir. 15. yüzyıla gelindiğinde cadı avı artık kitlesel bir hareket kazanmıştır. Böylece Avrupa ülkelerinde 19. yüzyılın ortalarına dek sürecek olan amansız bir cadı avı başlatılmış olur...
Terier Yıl 1327: Genç ve güzel bir kadın olan Marcella Bonifaz mürekkep merhem ve parfüm ticareti yapmaktadır. Kendisine inanılmaz bir fiyata Toskana safranı teklif edildiğinde hayatının fırsatı ayağına gelir. Ancak paha biçilmez malı taşıyan kervan saldırıya uğrar ve soyulur. Soygundan sorumlu tutulan Damian Tristand tutuklanınca Marcella safranını geri alabilmek için çılgınca bir eyleme kalkışır.
"Bu da ne?"
Marcella cevap alamayınca celladın kalın bileğine yapıştı.
"Öküz gözü ve kılıç otu" dedi cellat. "Sonra da üzerine dayanabileceği sıcaklıktaki şaraba batırılmış bez."
Peki ya çarmıh yağı? İdam edilenlerin kemiklerinden öğütülmüş toz ve beyin zarlarından yapılmış merhemler? Marcella bulanık kırmızı sıvıya baktı. Büyü yoktu. Sadece gerçek ilaçlar...
Celladın bileğini bıraktı "Ona ban otu tohumları verdim" dedi.
"İyi ya işte şimdi yapacaklarımdan zevk bile alacaktır" diye sırıttı adam.
Ama öyle olmadı. Cellat leş gibi kokan sıvıları kazıdığı yaranın üzerine sürerken Richwin Demian'ın omuzlarını tuttu Ribaldo da bacaklarının üzerine oturdu. Hepsi kan ter içinde kalmıştı ve cellat sıcak bezi yaranın üzerine yerleştirdiğinde Damian'ı artık tutamıyorlardı. Marcella adamın başını kollarının arasına aldı. Ağlamaktan gözleri kıpkırmızı olmuştu. Ağlıyordu çünkü kendisini çaresiz hissediyordu. Damian için Jackob için kendisi için... Her şey için ağlıyordu...