21'inci yüzyılın başı itibarıyla dünya nüfusunun yüzde 25'ini göçmenlerin ve mültecilerin oluşturduğu tahmin ediliyor. Yani yeryüzündeki her 38 kişiden biri göçmen ya da mülteci konumunda bulunuyor. Geçmişte savaşlar nedeniyle sıkça yaşanan göçler günümüzde daha çok ekonomik gerekçe ve ekonomik savaşlarla şekilleniyor. Önümüzdeki yüzyılda da küresel ısınma nedeniyle insanların köylerini şehirlerini ülkelerini terk edip daha başka yerlere göç edeceklerinden söz ediliyor.
Yarattıkları kapsamlı değişimlerden dolayı daha çok sosyolojinin ve politikanın merceği altında kalan göçler genellikle istatistiksel çalışmalara konu oluyor. Bu göçlerin ardındaki temel özne olan "insan" hikâyelerini ve onların yaşadıkları dramları ise çoğunlukla gözden kaçırıyoruz.