İçimizde zor bulacağımızı dışımızda hiç rastlayamayacağımızı bildiğimizde Yaşamımızdaki eksikleri üzerine kara kara düşünmekten vazgeçtiğimizde Gündelik gerilimi ve buradan kaynaklı kaygıyı gündemden çıkardığımızda Kendimizi daha çok dünkü kendimizle karşılaştırmayı sağlayabildiğimizde Açgözlülükten sonsuza dek uzaklaşarak elimizdekilerle yetinebildiğimizde Alıngan dedirtecek denli dışardan gelen söze içimizde yer verdiğimizde Saygıyı soyut kavram değil de olmazsa olmaz somutluluk diye algıladığımızda Arkadaşlığı dünyada kişiye sunulmuş eşsiz armağan olarak gördüğümüzde Söylenmekle yetinmeyerek gereken sözleri gereken kişiye söylediğimizde Kararsızlıkların yarattığı açmazlardan kargaşadan kurtuluşu sağladığımızda Kendi kendimizden hoşnut olabilmekliği sürdürebilir yaşam kıldığımızda Başkalarını bağışlamayı büyüklüğün kaçınılmaz koşulu olarak saydığımızda Doğayla kucaklaşmayı kentte çevrece gösteri olarak değerlendirmediğimizde bulabiliriz.