Elinizde Amerikan edebiyatının hatırı sayılır büyüklerinden "Garibanların işsizlerin evsizlerin kadın satıcılarının fahişelerin dolandırıcıların madde bağımlılarının ayyaşların zırcahillerin suçluların kaybedenlerin hem de suç işlerken bile kaybedenlerin dünyasını" anlatan usta yazar Nelson Algren'in Birleşik Devletleri kökünden sarsan 1930'lardaki Büyük Buhran'da 'Beyazlar arasında beyaz olamayan' bir delikanlının evini terk ettikten sonra 'Yaban'da yani vahşi hayvanlara dönmüş insanların yaşadığı cehalet sefalet ırkçılık fakirlik sömürü ve ahlâksızlıkla kaynayan Amerika'da kısacık gezintisini anlattığı yayınlandığında büyük çıngar çıkaran düzen yanlısı bütün yayın organlarınca aşağılanan rock şarkıcısı Lou Reed'in romanla aynı ismi taşıyan "A Walk On the Wild Side" isimli şarkısına esin kaynağı olmuş ve büyük ustayı en büyükler seviyesine taşımış acıklı ve gülünçlü kendi deyişiyle 'en iyi' ro-manını tutuyorsunuz.
Duygularının şiddeti ve düşüncesinin doğruluğu bana 'Acaba zamanımızdaki başka hangi yazar bizlere demokrasinin temelini bu denli kusursuz bu denli tam gösterebildi?' dedirtiyor. Gerçi Algren kendi olumlu değerlerini yokluklarında yaşananları bize göstererek tanımlıyor genelde; onun cehennemi cennet arzusuyla yanıyor.
New York Times
Yabanda Gezinti tüm Madde-22 ve Guguk Kuşu hayranları tarafından sırf bu iki romana kapıyı neyin açtığını anlamaları adına bile okunmayı hak ediyor. Mesele sadece Heler ve Kesey'den önce Algren vardı meselesi değil; mesele onların Algren'den çıkması.
Rolling Stone
Yazım tarzı ve şiirsel sesinin kalıcı tınısında T. S. Eliot ve James Joyce'un etkileri belirgin bir biçimde görülmekte..
Ölmeden Önce Okumanız Gereken 1001 Kitap
Bay Algren; evlât bayağı iyisin.
Ernest Hemingway