yine sen görüşümden gidiyorsun ya
içimdeki bir dağın yıkılışı durduramaz
akrebin içimize boşalttığı zehiri
hassas kuyumcu terazisi yelkovan gardiyan
parmak izlerine kadar aranmış
hangi aşk sığar bir saatte
zamanı ikiyle çarpsan da
yaşanmış sayılacak sonraki günler de
kumbaramızda birikecek bir bayram gününe
acı kara bir tahtaya yazılmış gibi silinmese de