Sık sık beni hangi güçlerin biçimlendirdiğini sorarlar. Söyleşilerin kısıtlı süresi içinde bu soruya tam bir yanıt veremeyeceğim için onlara "Çok iyi ebeveynlerim vardı" yanıtını vermekle yetinirim.
Ebeveynlerim yirminci yüzyılın başlarında göç ettikleri yabancı topraklarda ve kültürde daha önceki kuşaklardan öğrendikleri gelenekleri arıtıp kendi yaşamlarına uyarladıktan sonra onları bize de aktardılar. Bunlar Lübnan'da geçirdikleri çocukluklarında öğrendikleri ve daha sonra kendi görüşleri duyarlılıkları ve değişen koşullarla gelişen bilgi birikiminden örf ve adetlerden türettikleri geleneklerdi.
Giysi değişebilir ama içindeki kişi her zaman aynıdır.
Ralph Nader'in sıra dışı ve beklenmedik bilgilerle dolu kitabı bu sözlerle başlıyor. Hayat boyu süren egodan uzak aktivist yaşamı ile tanınan ve Amerika'nın yaşayan en etkili 4 insanından biri kabul edilen yazar şu an olduğu kişi olmasını sağlayan Connecticut'taki huzurlu çocukluk günlerini bizlerle paylaşıyor. Kitabın sayfaları arasında ilerlerken siz de dinlemeden öğrenmeye sorgulama becerisinden tutumluluğa kadar pek çok aile geleneğinin günümüz toplumu için ne kadar önemli dersler taşıdığını göreceksiniz. Sıcacık bir insancıllıkla ilham verici bir mizahla ve asla eskimeyen bir bilgelikle dolu anıları aynı zamanda günümüz ebeveynlerine çocuk yetiştirmek konusunda da pek çok yararlı tavsiye sunmaktadır. Nader'in eseri doğanın ve ailelerimizin bizi biz yapan şeyleri öğrendiğimiz temel kaynaklar olduğunu anımsamamızı sağlıyor.