Türkiye'de politik kurguyu başlatan Burak Turna şimdi de yeni bir roman türünü Türk edebiyatına kazandırıyor..
Hiper-Kurgu roman türlerin bir araya geldiği yeni bir roman biçimi olarak okuyucunun karşısına çıkıyor.
Gördüğünüz ve bildiğiniz her şeyi tersine çeviriyor..
Kaan etraftaki kağıtları defterleri karıştırmaya başladı. Hepsi de çok güzel el yazılarıyla yazılmış insanı derinden vuran mısralardı. Sonra siyah kapaklı defteri açtı. Bir şiir yazılıydı içinde. Buradaki yazı önceki yazılara benzemiyordu. Aynı elden çıkmış ama sanki çıkarken farklı bir fiziksel konumdaymışçasına yazılmış gibi duruyordu. İkinci sayfayı çevirdi. Üçüncü dördüncü..
Sonu gelmeyen bir şiir bir destandı sanki.. İlk satırı okumaya başladı..Yumuşak bir kumaş gibi tenin Ve Uzun yoldan gelmiş gibi kalbin..Şairin ölümü ile başlayan olaylar zinciri insanları içinden çıkılması güç bir sırrın içine sürükler. Tüm insanlığı tehdit eden bir güç adım adım yaklaşmaktadır.
Ve kader bir ruh bilimci bir gazeteci ve bir polisi yan yana getirir.
Bütün kötülüklerin arkasındaki gizemli güç neydi? Yoksa Kimdi diye mi sormalıyız? Burak Turna kendine özgü üslubuyla okuyucularını sırlarla dolu bir dünyanın içerisine sürüklüyor. Okurken iyiyle kötüyü birbirine karıştıracak kendinizi ve bildiklerinizi sorgulayacak aksiyonu derinden hissedeceksiniz...