Üstünde eski Avusturya İmparatoriçesi Elisabeth'in resmi bulunan çakmakla yakılan bir sigaranın dumanlarında başlayan romanın coğrafyası; Viyana'yı Berlin'i Amerika'yı; Bodrum yolundaki Yalnızlıklar Ormanını; geçmişi ve bugünü; Viyana gecelerinde Dr. Sigmund Freud'un yaptığı rüya analizleri ile insan ruhunu kapsayan geniş bir alana yayılıyor. Malta'da şehit düşmüş Boyabat'lı Tayyareci Nuri Bey; ormandaki Soğuk Savaş Ustası; evin duvarındaki Japon Noh Tiyatrosuna ait bir eleştirmen maskesi; Mayerling Av Köşkünde sevgilisi Marie Vetsera'yı ve kendini vurmak üzere olan arşidük Rudolf von Hapsburg striptizci Melanie billur sesi ile 1938 Berlin Kabarelerinden fırlayan Rosita Serrano Gizemli 900 900'lü hatlar... Nazlı Eray bu romanında sizleri satırların arasında soluk soluğa koşturarak dolaştırırken kah hüzünlendirip kah güldürüyor; tarihin sayfalarındaki kalın tozu üfleyip onu keyifle medya dünyasının önüne seriyor.