Kitaptan
(Şili Kimin Ceketinin Parçasıydı)
İlkokul birinci sınıfta okuyan çocuk okuldan çıkar çıkmaz çırak olarak çalıştığı dükkâna gidiyor yerleri siliyor ustasına çay dolduruyordu
Gece geç dönüyordu evine. Avluya açılan bir kapı bir şato kapısından farksızdı. Çocuk ayak parmaklarının ucuna kalkıp mandala uzansa da dilini aşağıya çekecek güç cılız kollarında yoktu
Yorgun çırak kapının eşiğine oturuyor ve sokaktan kendisine yardım edecek bir gece bekçisinin ya da sarhoşun geçmesini bekliyoru
Zaman makinesı icat ve bana tarihte yalnızca bir güne gitme hakkı verilse hiç düşünmeden o çocuğun önünden geçmek isterdim.
Beni görünce sevinecek ve şunları söyleyecektir.
Abi ben terzi çırağıyım. Ustam işten geç bıraktı Gücüm yetmiyor Şu kapının mandalını açsana!..