Aşk gecenin koynunda rüzgârdan kanatlarıyla o
rengârenk gündüz kelebeğinin hayaleti olan bir gece
kelebeği olarak dolaşıyor.
Karanlıkta fark edilmeyen renksiz bir hayalet.
Şair onu gecenin düş perdesinde varlığı hissedilen
kokusu ve titreşimi olan yaşayan bir gölgeye
dönüştürüyor. Gündüz kelebeğinden daha uzun
yaşayan gece kelebeğinin daha dayanıklı uzun
ömürlü ve duyargalarının daha açık olmasından
esinlenip gece insanlarıyla bir özdeşlik kurarak
(Lale Gül)