Orta Asya'dan gelip İran yolunu takip eden boylar kendilerine yeni bir yurt olarak Anadolu'yu gördüler. Alparslan komutasındaki Selçuklu ordusu Malazgirt'te Anadolu'nun kapılarını sonuna kadar araladı. Ordunun yolunu açanlar ise at sırtında kelle koltukta bir kasırga misali Anadolu illerinde esen serdengeçtiler oldu.
İşte o gözü pek korkusuz kahramanlardan birisiydi Kürşat namı diğer Kara Kasırga.
Adıyla namıyla küffarın tozunu atıyordu. Korkudan girecek delik arayan düşmanlar onun bıyıkları yeni terlemiş genç bir akıncı olduğunu hayal bile edemezlerdi.
Deli dolu cihad aşkıyla yanan kabına sığmaz bir kahramandı Kürşat.
Kılıçların kesmediği okların işlemediği yüreği vardı. Ama o yürek gün oldu Aspasya'ya vuruldu. Ardından Asiye oldu Aspasya.
Fâni aşk ile ilâhi sevda küfr cihadı ile nefis mücadelesi arasında bir sarkaç gibi sallanıp Hakk noktasında tekbir nidasıyla zamanı orta yerinden vurdular! Durdular estiler estiler durdular
Kara Kasırga sizin de gönül dünyanızda önce kasırgalar estirecek ardından yerini derin bir sükûnete tarif edilmez bir sürura bırakacak.