XLI. Beni izleyin.
XLII. Dünyayı kendimizden sakınarak namusumuzu kurtarmanın şanlı yürüyüşünü birlikte başlatalım. Gel.
XLIII. Utançtan bin kez ölmek yerine bir kez adam gibi ölmek için gel. Yüce Tanrı'nın huzuruna başımız dik alnımız açık çıkalım gel. Çok üzdük onu biraz da sevindirmek için gel. Er ya da geç öleceğiz bari kendimiz yapalım bir işe yarasın gel.
XXXVIII. Ey boğazına kadar günaha batmış insanoğlu! Hangi günahtan sakındın ki bundan da sakınıyorsun. İşlemeyi göze al ki daha büyük günahların ağırlığı altında ezilip gitme.
XLV. Ben gidiyorum ey insanoğlu peşimden sen de gel.
Üniversite çağlarından bu yana haber alamadıkları arkadaşları Demir neden on yedi yıl sonra aniden çıkıp geliyor? Nasıl? Nereden? Geride bıraktığı tuhaf manifestodaki bu sözlerin anlamı ne?
Birbirimize sarıldığımızda çıplak bedenlerimizin sertliğini hissetmek arzularımızı kamçılamakla kalmıyor bizi gençliğimizin gücüne varıp her şeye üstten bakan vurdumduymaz ama keyifli bir kibrin bulutlarına yükseltiyordu. Ege'nin tuzlu suları arasında oynaşırken Olympos'un zirvelerinden eğlenmek için lütfedip inmiş bir çift tanrı ve tanrıçayı andırıyorduk.
2008 Yunus Nadi Roman Ödülü'nü kazanan Pembe Otobüs 12 Eylül sonrası karmaşasında yetişen apolitik steril gençlerin romanı.