Âşık Papağan Barı aşkı öğrenmek isteyen bir erkeğe aşkı öğretmek için yazıldı. Aşkın yaşamdaki en büyük lük olduğunu ve hiçbir şeyle sınırlanamayacağını anlatmak için. Kitap yazılırken o yazılan bölümleri coşku ve okuyordu. Ne yazık ki 19 Haziran 1995'te kulu yakınlarında geçirdiği bir kazada yaşamını yitirdi. Arabası dört takla atmış yolun kenarındaki topraklık bir alana saplanmıştı. Fellini'nin film müziklerini çalan bir akordeona dönüşmüş arabasını görünce korkunç bir acı ve dehşet duydum. O ezilmiş çelik yığınından çıkmış bana doğru koşuyordu. Öldüğünü bilmiyordu henüz. Ben de bir şey söylemedim. Saçları dağılmıştı. Kolunda ki parçalanmış saat 6.20'yi gösteriyordu. Kitabın sonunu merak ediyordu. Her gece yazı masamın üstünde Âşık Papağan Barı'nın sayfalarını açık bırakırım. Bir de ufak ışık yanar. Ben görmeden gelip kitabı okuduğunu biliyorum.