İnsan özü itibariyle onurlandırılmış mükerrem bir varlıktır. Doğuştan bir takım değerlere eğilimlidir. Tarih boyunca içinde hayat adalet insanlık hak ve hakikat gibi bazı değerlere karşı koymadığı bir duygu gövermektedir. Bu değerlerden biri de biri de hakikattir. Kainat içinde hak da ve hakikat da sınırsızdır. İnsan kainat içinde Hakk'a ve Hakikat'e ulaşma imkanına sahip güzide bir konumdadır. Ona verilmiş güç enerji ve yetenekler adeta sınırsızdır. Onun önünde hayatın genel akışı ve düzenlenişi konusunda ciddi bir sınır olduğu söylenemez. Önüne konan bütün sınırlamalar onun hayatını daha da anlamlı kılmak hayatından daha fazla zevk alması ve hayatının adam gibi yaşayabilmesi amacına matuftur. Şartlar ne olursa olsun insana tanınan imkan ve verilen yetenekler asla küçümsenmemeli ve hiçbir zaman göz ardı edilmemelidir.