O çok güzel bir köylü kızı idi. Başarılı bir doktorla evliydi ama sevgiye olan açlığı farldı hislere yönelmesine sebep oldu; kendi şartlan içinde ulaşılması imkansız bir mutluluğun peşindeydi. Emma Bovary hem sevmek hem sevilmek İstiyordu. Aradığını bulabilmek İçin kendini farklı maceralara yönlendirmekten korkmadı fakat her defasında büyük hayal kırıklıkları yaşayarak sarsıldı. Bir süre sonra hırs haline dönüşen bu 'isteme' hastalığı yüzünden elinde bulunan en değerli şeylerini kaybetmesi de onu kendine getiremedi. Sonu kaçınılmaz bir felaket onu bekliyordu... Gustave Flaubert'İn sadece Fransız edebiyatına değil bütün dünyaya armağan ettiği 'Madam Bovary' hırsları için yanlış yola girenlerin akıbetlerini göstermesi bakımından önemlidir. Kitap tarihi sahnelerden çok gerçek hayattan yansıttığı fotoğraflarla okurlarını sarsıyor.