Yunanlıların Teselaya ve Makedonya'daki saldırıları neticesinde Osmanlı Devleti 17 Nisan 1897'de Yunanistan'a savaş ilan etti. Ertesi gün İstanbul gazeteleri Yıldız sarayı'nda tam elli dört saat süren müzakereler sonucu vükela heyetinin tanzim ettiği mazbaatının özetini "Tebligat-ı Resmiye" başlığı altında yayınladıklarında aylardır süren Yunan tecevüzleriyle milli gurularının zedelendiğini düşünen halk savaş ilanından memnun olmuştu. Halkta harbin kazanacağına dair derin bir iman vardı. Bu iman besleyenler hükemete ve orduya ellerinden gelen hizmeti yerine getirmeye hazırlanıyorlardı.
Yunanlılarla savaş devam ederken Sultan II. Abdülhamid'in dikkatle üzerinde durduğu bir husus daha vardı: Büyük devletlerden her an gelebilecek mücadeleye fırsat vermemek...