Soğuk Savaş'ın sona ermesiyle rakipsiz kalan Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) küresel üstünlüğünü dengeleyecek bir güç ortaya çıkacak mı?
Uluslararası ilişkiler uzmanlarının yaklaşık 15 yıldır cevap aradıkları başlıca sorulardan birini bu oluşturuyor. Yakın gelecekte siyasi ekonomik ve askerî açılardan ABD'yle gerçek anlamda boy ölçüşecek bir devletin veya devletler grubunun rüştünü ispat etmesi zor görünmekle birlikte hemen herkesin üzerinde mutabık kaldığı husus eğer 21. yüzyılın ortalarında ABD'yi önce dengeleyecek ardından da geçecek bir güç olacaksa bunun Asya'dan yükseleceği. İlk akla gelen ülkelerden biri kuşkusuz Çin Halk Cumhuriyeti. Çin'i Hindistan Japonya ve Rusya Federasyonu gibi ülkeler izliyor. Günümüzün hiper gücü ABD'dekiler başta olmak üzere dünyanın gelişmiş ülkelerindeki üniversitelerde gelecekteki hiper güç adaylarına ilişkin çok yönlü bilimsel çalışmalar yürütülüyor. Üniversitelerdeki akademik çalışmaların yanı sıra think tank adıyla tanıdığımız çok sayıda düşünce kuruluşunda da söz konusu Asya ülkelerinin dâhil olabileceği muhtemel senaryolar üzerinde çalışılıyor. ABD'de ve AB ülkelerindeki üniversitelerde Asya dillerini öğrenen akademisyenlerin ve uluslararası ilişkiler uzmanlarının sayılarında Soğuk Savaş öncesi döneme oranla olağanüstü bir yükseliş kaydedilirken hatırı sayılır miktarda Amerikalı ve Avrupalı bilim adamı Asya üniversitelerinde araştırmalar yürütüyor ders veriyor hatta bu ülkelere yerleşiyor.Uluslararası yayın yapan haber kanallarının birçoğunun Asya gelişmelerini gün içinde bağımsız kuşak programlar olarak sunmaları yine birçok uluslararası gazetenin Asya'ya özel sayfalar ayırmaları herhalde "eski kıta"ya artan ilginin en çarpıcı göstergeleri.