Sıradan olmak asla hiç kimsenin bilinçli olarak birincil tercih edeceği bir durum değildir. Herkes bir şekilde ayırt edilmek fark edilmek ister ama dozu farklı olabilir. Kimi kişiliğini ve çevresini rahatsız etmeden mutedil bir şekilde isterken kimisi de sınırsız şekilde sahip olmak ister. Sınır tanımayan bir fark edilme arzusu bir takım değer yargıları tarafından dizginlenmediği zaman kişinin kendisi çevresi ve hatta toplum için felaketler ortaya çıkabilir. Önemli olan bu dizginleyici unsurlara sahip olup olmadığımızdır. İşte ben de bir şekilde fark edilme sınavına tabi tutuluyordum. Sıradanlığın dışına çıkacak şöhret sahibi olacaktım.
İstediğim bir şey miydi bu? Doğrusunu söylemek gerekirse hiç planlamadığım bir şeydi.