"Musul ve Azınlıkları" günümüzde yaşanan işgallerin bir kez daha tarih sahnesine çıkardığı Ortadoğu halklarının bir panoramasını sunar. Tarihsel halkların sınırlarıyla yeni yeni kurulan modern ulus devletlerin sınırlarının çatıştığı bu coğrafyada yazar antik çağların dini ve etnik azınlıkların birbiri ardına kurulup yıkılan uygarlıkların izini sürer.
Dünyada (artık karmaşık bir ırklar mozaiğinin olmadığı Kafkaslar dışında) etnografik harita çıkarmaya çalışanları şaşırtan şehirlerarasında Musul vilayeti gibisi pek az bulunur.
Bunların bir kısmı artık çok ender bulunsa da bir zamanlar büyük bir tarih yazmış halkların mensupları. Bir kısmı da çok gizemli bir tarihe sahip olduğundan etnik kökenlerini ve dinlerinin doğuşunu çözmek çok zor. Ancak bütün bu azınlıkların çokça acı ve baskı yaşadığını İsa Yehova ve her ne kadar kulağa imkânsız gibi gelse de Şeytan için şehit düştüklerini söyleyebiliriz.
"Arap illerine giden yollara da Çerkez ve Çeçen kabileleri yerleştirmişler. Göltepe veya Altınköprü gibi Türkçe yer isimleri bu Türkmen kabilelerin yaşadığı yerleri gösteriyor. Ayrıca Türkçenin Türkmen lehçeleri de Kürtçe Arapça Doğu Suriye ve Batı Suriye dilleri ile ve bu dillerin atası olan Aramca ile birleşerek eski dünyanın bu köşesinde ilginç bir Turan Aryan ve Sami dilleri karışımı meydana getiriyor."