Sovyetler Birliği'nin yıkılmasından sonra Moskova'nın uluslar arası arenada etkisini kaybetmesinden yakınan ve her fırsatta Rusya'nın daha etkin bir aktör olması gerektiğini dile getiren Vladimir Putin devlet başkanı olmasından kısa bir süre sonra gerek iç politikada gerek ise dış politikada büyük başarılar elde etmiştir. Vladimir Putin ülke içinde izlediği merkeziyetçi politika sayesinde Rusya'yı bir kez daha parçalanmaktan kurtarmıştır. Putin'in ülke içindeki birçok sorunu çözmesi ekonomisini düzelterek dış borçlarını kapatması ve enerji kaynaklarını da ustaca kullanması gibi faktörler Rusya'nın bağımsız bir dış politika izlemesini sağlamaktadır. Putin'in "Rusya'nın Uluslar arası arenadaki rolünü arttırma" amacına da artık kısmen ulaştığını söyleyebiliriz. Nitekim Rusya sözü dinlenen ve uluslar arası sorunların çözümünde aktif rol oynayan bir ülke haline gelmiştir. Bu kitapta yer alan makaleler de Yeltsin'nin Rusya'sı ile Putin'in Rusya'sı arasındaki dağlar kadar farkın net bir şekilde ortaya koymaktadır.
2008'den sonra Rus yetkililerince yürütülecek Rus dış politikasını anlama için de bu kitabın önemli katkılarda bulunacağını ümit ediyoruz.