"Devrim Erbil'deki ritim tutkusunun zaman kavramıyla iç içe bulunan müzikle değil doğrudan doğruya doğayla ilgili bir gerçeğin etkisinde oluştuğunu görüyoruz. Öyle ki varlığı çepeçevre kuşatan evrensel bir yasallığın ritmidir bu. Güneşin doğup batmasından mevsimlere nefes alıp vermekten doğum ve ölüme kadar saymakla bitmeyecek ritimsel olaylardır söz konusu olan. Besbelli: Böyle bir perspektiften algılanan doğanın resimdeki izdüşümü ritimdir; burada önemli olan da zamanın değil zamanla var olan kaçınılmaz dönüşüm ve tekrarlara ilişkin duygulanımın görsel kılınmasıdır. Bunun da ötesinde Erbil'deki ritim tutkusunu müzikte gündeme gelen ritimden ayrı düşünmeyi zorunlu kılan bir başka somut gerekçe daha var: Renk."