"Yahudiler bütün çağdaş uluslarca özümlenmeye hazır ve elverişli iken salt istenmemeleri yüzünden Yahudi kalmış bir halk olarak tanımlanabilir. İsa Peygamberin öldürülmüş olmasının günahı ta baştan beri Yahudi'nin omzuna yüklenmiş ağır bir yüktür. Kilise Ortaçağ'da Yahudileri zorla özümlemeye çalışacak ya da yok edecek yerde onlara göz yummuş ise bunun da nedeni onların çok önemli bir ekonomik görev yüklenmiş olmalarıdır. Ortada yine ancak lanetlenmişler tarafından yapılması gereken lanetlenmiş bir uğraş vardı: Para alışverişleri.
Bir Hıristiyan kendini lekelemeden bu işle uğraşamayacağından toprağı olmayan askerlik hizmetinden uzak tutulan Yahudi için para ticareti biçilmiş kaftandı. Böylece eski dinsel lanete yeni bir ekonomik lanet katılmış günümüze dek gelen bir çifte lanet halkası olarak Yahudi'nin omzunda asılı kalmıştı. Hıristiyanlar Yahudi'yi kendileri yaratmıştır demekte hiç abartma yoktur çünkü onu özümlemekten ansızın vazgeçip giderek büyük ustalık kazanmaları pek doğal olan bir göreve iradesi dışında onlar yöneltmişlerdir.
Kimi sivri akıllılar Yahudilerin ardında enternasyonal kapitalizm tröstlerle silah fabrikatörlerinin emperyalizmi saklıdır sanıyorlar. Bir bakıyorsunuz tam tersine dişleri arasında hançer tutan bir Bolşevik hayali! Şurada bir Yahudi bankerini -ki komünizmden şeytandan kaçar gibi kaçması pek belli bir şeydir- komünist tehlikesinden sorumlu tutarken orada Rosier sokağını dolduran yoksul Yahudileri uluslararası kapitalizmden sorumlu sayarlar.
Zengin-yoksul işçi-patron yasal güçler-karanlık güçler köylü-kentli. vb. çelişki ve ayrıntılar yalnız Yahudilerle Yahudi olmayanlar arasındaki karşılıkta toplanıp yerelleştirilmeye çalışılır. Bundan ki antisemitizm sınıf kavgasının burjuvaca ve mistik bir şeklidir onun için de sınıfsız bir toplumda yok olması pek doğaldır."