Mansur Cezayir'den gelmiş İstanbul'da öğretmenlik ve doktorluk yapmaktadır. Tüm İslam ülkelerini Osmanlı bayrağı altında birleştirmeye çalışan bir ülkücüdür.
Yazar Mansur'un çalışma hayatı aracılığıyla Osmanlı'nın yönetim aksaklıkları memur ahlakı ve tembelliğini eleştirirken amcasının konağındaki hayatında çokeşli düzendeki miras hırsları yüzünden çıkan sert anlaşmazlıklarla aile yaşamının modern yapıya uymayan bozuk yönlerini eleştirir.
Eser bir ülkücünün kendi toplumundaki çelişkili durumlarını yansıtan her yönüyle "milli" bir romandır.