Varlığı ile iftihar ettiğimiz Türkiye Cumhuriyeti zorlu bir sürecin sonunda kurulmuştur. Osmanlı Devleti'nin mirası üzerine yükselen cumhuriyetimizi kuran kadro Birinci Dünya Savaşı'nda cepheden cepheye koşmuş imparatorluğun en zorlu yıllarında acıları felâketleri ve hüznü bir arada yaşamıştır. Bu mânâda Çanakkale Cephesi en çetin savaşların ve kahramanlıkların yaşandığı bir yer olmuştur. Bundan dolayı Çanakkale Savaşı için "Cumhuriyetimizin Önsözü" ifadesinin kullanılması yanlış değildir. Çanakkale'de hem komutanlarımız hem de kahramanlık destanının bir parçası olan Mehmetçiklerimiz unutulmayan fedakârlıklar sergilemişlerdir.
Vatanı ve kutsal saydığı değerleri için canını fedâ etmekten çekinmeyen bu ölümsüz kahramanlarımızın tanınması ve destansı mücadelelerinin neslimize anlatılması çok önemli bir vazifedir. Geleceğin Türkiye'sini kucaklayacak vatan evlâtlarımızın tarih şuuru kazanmış olarak yetişmeleri fevkalâde önemlidir. Onlara bu şuur ve karakteri kazandırma adına bütün imkânların seferber edilmesi hem ailelerin hem eğitim camiasının hem de idarecilerimizin en mühim vazifesidir. Çanakkale Savaşı'nda yaşanan hâdiseler bu çerçevede çok zengin bir materyal olarak elimizde durmaktadır.
Çanakkale Zaferi Müslüman milletimizin iman ve azminin metanet ve gücünün açık bir göstergesidir. Birlik ve beraberliğe olan ihtiyacın her geçen gün daha da arttığı ülkemizde hangi dünya görüşüne yakın olursak olalım 'Çanakkale Şehitliği' hepimizin kucaklaması gereken bir mekândır. 'Çanakkale Destanı' hepimizindir ve bu destanın aziz kahramanları da hepimizin ceddidir.
İşte duygularla hazırlanan elinizdeki çalışma Çanakkale ruhunu yeniden yüreklere taşımak amacıyla geçmişini tanıyarak bugünü tanımlamak isteyen tüm okurlar için...