"Yezidi" kelimesi Anadolu toplumuna yabancı olmamasına rağmen herkes tarafından farklı biçimde anlaşılmaktadır. Müslüman ya da bu topluluklara komşu ve az çok İslamiyet'ten etkilenmiş halklar arasında Yezidi kavramı genelde olumsuz bir anlamı çağrıştırır haklarında "Şeytanperest" "Gavur" "Kafir" "Haldi" "Ali Düşmanları" "Zındık" "Saçlı Kürtler" "Çelebi" "Sekiz Bıyıklılar" ve hatta "Mum Söndürenler" gibi tarifler kullanılır ve Yezidi kelimesinin birden fazla dilde kaynağının olması da bu karmaşayı arttırır. "Yezidi" kelimesi Anadolu'daki bir Alevi-Bektaşi için 'kendinden olmayanı' veya Muhammed Peygamberin torunu Hüseyin'in düşmanları anlaşılır.
Yezidileri tetkik eden Müslüman gayrimüslim ve pek az da Yezidi bu topluluğa ve inanca dair birbirlerinden farklı sonuçlar elde ettiler. Bu araştırmacıların bir kısmı Yezidiliği Anadolu uygarlığının mirası olarak görürken diğer kısmı da İslamiyet'in veya Hıristiyanlığın sapkın mezheplerinden biri olarak görmeyi tercih etti ama yine de bu araştırmacılar görüşlerini dayandıracak yeterli kanıtlara sahip değildi. Yezidilere dair sınırlı sayıdakii belgeler arasındaki bilgilerin birbiriyle uyumlu olmaması da araştırmacıları kararsız bırakan diğer bir unsurdur...
Bu çalışmada Yezidilere dair ondan fazla dildeki kaynak incelenip yorumlanarak bu halkın tarihi toplumsal yapısı ve kutsal metinleri herhangi bir fikrin etkisinde kalınmayarak ve kaynakların taranmasında herhangi bir dil engeliyle karşılaşmadan yeniden yazıldı.