Aşk olmayan yerlerde yaşayan insanlar her gün intihar ederler aslında bedenleriyle yaşasalar da bir ölü gibi ruhsuz dolaşırlar.
Aşk olmayan evlerde yaralı doğar çocuklar hep özürlüdür yaşamları. Aynı evde yaşıyor olsalar da dünyaları çok farklıdır. Aşkın yerini son model otomobiller ve bilgisayarlar açlığı giderilemez.
Aşk olmayan evlerde yaşayan insanların kulaklarında hep eski bir şarkının ezgileri vardır.
Eski bir şarkı hiç susmaz o yüreklerden. O şarkı yaşanamayan sevdaların bastırılmış duyguların bastırılmış öldürülmüş sesidir. O şarkı hayatın kaybedilmiş güzelliğidir.
Aşk olmayan evlerde kıskançlık vardır. İnsanlar her gün birbirlerinden şüphelenirler ve birbirlerinin açığını çıkarmaya çalışırlar. Çünkü bilmezler kıskançlığın önce insanın kendisine güven duymamasından kaynaklandığını.
Aşk olmayan evlerde cici anneler üvey çocuklar vardır. Cici annelerin avuç içlerinde saklıdır gerçek yüzleri hüznün sancıları ise çocukların yüreklerinde. Aşk olmayan evlerde eksik babalar vardır çocuklarıyla bir köprü kuramadıkları.
Aşk olmayan odalarda yatan çocukların üstü hep açılır geceleri ve hep üşürler.