Langenau'lu eyerde kaykılır der: "Bay Marki..."
Yanındaki ufak narin Fransız ancak üç gün konuşup gülmüştür. Şimdiyse bilmiyordur artık hiçbirşey. Uyumak isteyen bir çocuk gibidir. İnce beyaz sivri yakalığı toz tutmuştur; farketmez bunu. Yavaş yavaş büzülüp kuruyordur kadife eyerinin üstünde.
Ama Langenau'lu güler der: "Ne ilginç gözleriniz var Bay Marki. Belli ki annenize çekmişsiniz..."
Bunun üzerine canlanıp dikilir yine ufaklık yakalığını silkeler yenilenmiş gibidir.