Aşkın yolları hiçbir zaman düz değildir. Ama öyle coğrafyalar vardır ki. hayat ve aşk her an
bir uçurumdan yuvarlanacakmış gibi imkansızlığın kıyısında salınır durur. Askı küle çeviren geleneklerle ve zamanla kuşatılmıştır
çünkü oralarda hayat...
Öyle coğrafyalar vardır ki sonsuza dek
değişmez sandığınız mekanlar ve insanlar bir
postal darbesiyle yıkılıverir. Şaşkın ve kederli
bir sürgünsünüzdür: kendi ülkesinden
ailesinden ve dilinden sürgün edilmiş bir
çocuksunuzdur artık. Sürgünlük en onulmaz
darbesini çocuklara vurur ve zaten her sürgün
de artık biraz çocuktur...
Yılmaz Odabaşı'nın bu hikâyelerinde
geleneklerin ve hayatın amansızca örselediği
aşkları: son on beş yılda nice acılara vesile olan
göç olgusunu yalın bir anlatımla okuyacaksınız.
Bilenler bilir: Yalın ve sert hayatları yazar
Yılmaz Odabaşı. Acıların diyarından.
bütün bir ülkeye sesini sakin ama öfkeli
kelimelerle katar çağıldar.
Kül Aşklar yazarının on binlere mal olan
hikayelerinden bir demet...