Bu kitap "Vergiyi Anlamak" ve "Kayıtdışı" ile birlikte düşünülmüş bir üçlünün sonuncusudur. Vergi okura sıkıcı ve çok teknikmiş gibi gelen bir konu. Belki de sırf bu nedenle gerektiği gibi tartışılamıyor. Bundan dolayı bir kez de bu türde
anlatılmak istendi ve ilk iki kitaptan farklı olarak roman türünde yazıldı.
Her üç kitapta da anlatılmak istenen ekonomimizin çarpık düzeni ve onun kayıt dışı işleyişidir. Ne yazık ki bu konularda çok şey gösterildiği gibi değil.
Sözüm ona "Az kazanandan az çok kazanandan çok" gibi sloganlar "Âz kazanandan az çok kazanandan çok az" biçimine dönüşmüş durumda. Böyle işleyen vergi düzeninin ülkedeki gelir dağılımını giderek daha fazla bozması üretim ve istihdamın önünü tıkaması sade yurttaşı canından bezdirmesi ve bu yanlışları ile aslında kendi kendini açmaza sokması şaşılacak bir sonuç sayılmamalı. Romanın başkahramanı işte bu düzen içinde hayatını kazanmaya çalışan bir küçük esnaf. Olaylar ona bir ara işini büyütme yanında çok sayıda insan çalıştırma ve üretimini yurt dışına satma şansı verse de içinde bulunduğu koşullar kısa zamanda karşısına dikiliyor. O bunlarla
boğuşurken bir yönden bakıldığında da bir vergi kaçakçısı. Günlüğünü okurken ya kendinizi ya da ticaretle üretimle dışsatımla uğraşan bir yakınınızı onun yerine koyun ve kendisi hakkındaki hükmünüzü öyle verin. O bir kaçakçıysa O bir yüzsüzse hiç acımayın. Yok bunu diyemeyiz diyorsanız o zaman onu bu duruma düşüren koşullan bir tartışın etrafınızla. Siz bunu tartıştığınızda kitabın yazarı da amacına ulaşmış olacak.