İnsan dünyayı aklı ve sezgileriyle tanıma becerisine doğuştan sahip olan bir canlıdır. Gördüğümüz her varlığı tanık olduğumuz her durumu akıl süzgecimizden geçirerek bir tanım ya da anlam atfederek hafızamıza kaydederiz. Düşünce de işte bu tanımlamaların oluşturulması faaliyeti ile ortaya çıkan insanı insan yapan en önemli beceridir. Felsefeyi akademilerin ya da büyük düşünürlerin hayatımızı doğrudan veya dolaylı etkileyen fikirlerinden ibaret sanmaksa pek doğru bir düşünce değildir. Aslında felsefe gündelik olayların anlaşılması esnasında da insanın kendisini ve çevresini tanıma çabası esnasında da hep hayatımızın içindedir. Felsefe Antik Yunan düşünürleri kadar bizlerin de sahip olduğu bir değerdir. Her insanın bir hayat görüşü olduğuna göre her insanda az ya da çok felsefi bir bakış mevcuttur. Ancak felsefeyi sadece gündelik olgulardan ibaret saymak da yanıltıcı bir görüş olur... Bu eserin amacı hayatımızdaki kimi kördüğümlerin çözülebilmesi dünyaya ilişkin bakış açımızın genişlemesi ve kendi varlığımızı en doğru biçimde ortaya koyabilmemiz için düşünsel bir alt yapıya sahip olabilmektir.