Osmanlı Devletinde bir iskan ve kolonizasyon unsuru olarak be-nimsenen Yörük teşekkülleri dönemin idarecileri tarafından bölgenin sosyal ve iktisadi yapısının düzeltilmesinde kullanılmıştır. Devlet hem askeri alanda hem de ekonomik anlamda bu teşekküllerden azami öl-çüde faydalanmıştır. Bu sayede başta Rumeli de olmak üzere ülkenin yeni iskana açılmış sürgün bölgeleri veya uzak eyaletleri arasındaki stratejik bölgeler Yörük teşekküller tarafından doldurulmuş ve bu te-şekküllere bölgenin güvenliği imarı işi verilmiştir. Bu şekilde düzgün bir şekilde işleyen sistem Celali isyanlarının patlak vermesi ve akabinde gelişen dönemde yaşanan gelişmeler sonrasında bozulmuştur. Tanzimat ile başlayan Avrupalılaşma süreci ise Türk toplumunun yeni vergi ekonomi ve sosyal yapıya doğru değişiminin de kapısını aralamıştır. Bu süreçte artık yerleşik hayata geçen kırsal yapısı uzun mesafe ve geniş arazilerde konar göçer hayat yaşayan Yörüklerin hem hayatını güçleş-tirmiş hem de yerel idareciler için sorun teşkil etmiştir.