Türkiye'nin ilk köy gazetesi ve bu gazetesi kendi yaptığı baskı makinesiyle basan Bilal Köyden'in uğraşı Türk basın tarihinin en ilginç olaylarındandır. Bu gazete cumhuriyetin getirdiği yeni yaşamın ışığında Karadeniz köylerinin aydınlanması uğruna verilen bir savaşımın coşkulu ama bir o kadar da hüzünlü öyküsüdür.
Türkiye'nin ilk köy gazetesi Güzelordu'nun içeriği ve yaşam savaşımı aynı zamanda Karadeniz bölgesinin toplumsal ve siyasal yaşamını da gözler önüne seriyor. Bu yanıyla toplumbilimcilere siyasetbilimcilere çok değerli veriler de sunuyor.
İbrahim Dizman'ın elinizdeki bu yapıtı yılları tutan bir araştırma ve incelemenin geliştirilmiş 3. baskısıdır.
"Biz devrimciyiz. Bu devrim hayatı içinde Türkiye'nin köyde çıkan ilk gazetesidir. Türk gazetecileri hakikaten devrimciyiz. Biz gönüllerimizi bütün varlığımızı ona vermişiz. Para maddesi esasen çatılarımızdan içeri girmiyor" (A. R. Gürsoy)
"Ya evlat demek köyde gazete çıkaran sizdiniz ha? Köye ışık soktunuz sizi tebrik ederim. Muvaffakiyetler dilerim" (Başbakan Refik Saydam)
"Demokrat Parti iktidarının resmi ilan dağıtımında izlediği adaletsiz sistem gazetenin hayatını sona erdirdi. 1951 yılı sonlarına doğru 'er kişi niyetine' nidasıyla Güzelordu'yu tarihin sinesine göndermeye mecbur olduk. Onun kapanmasında zerrece dahlim olsaydı ölünceye kadar vicdan azabı çekmek benim için mukadder olurdu. Zira o Türkiye'mizde köyde yayımlanan ilk gazete idi. Yaşatılması lazımdı." (Bilal Köyden)