Kadın problemlerinde ihtisas yapmış bir psikoterapist olarak farkına vardım ki yaşadıkları anksiyeteler kadınlarda bir alışveriş ihtiyacı doğuruyor. Kadınlar organize olamadıklarında; kendilerini mutsuz hissettiklerinde; kafaları karıştığında; sıkıldıklarında;
kızdıklarında yeterince iyi güzel ya da zayıf olmadıklarını hissettiklerinde alışveriş yapıyorlar. Alışveriş sembolik bir kendini yaratma olgusu; bazen farkında olmadan bile yapsalar bu yolda kendilerine gelmek için kullandıkları bir yöntem.
Alışveriş bazen dikkatin odaklanmasını daha net sağlayabilmek için kullanılan bir teknik. Bunun çıkış noktası da alışveriş yapan
kimseyi alacağı harika bir tişört ayakkabı kemer ya da koltuğun sonunda ona kim olduğunu söyleyebileceğine ve kişisel değerini artıracağına olan inançtır. Alışveriş esnasında yeniden yaratılma ve hataların örtbas edilmesi gibi gizli motifler işbaşındadır.Çoğu kadın alışverişin bu gizli anlamının bilincinde değildir.
Sonuç olarak da bilinçsizce alışveriş yaparlar. Bu onlara aslında ayakkabılar tişörtler ya da boyanın rengi vb gibi alışverişle ilgili
birşey olmayan; aradıkları cevapları vermek yerine akıllarını daha da karıştırır.Bu kitap kendini yeniden keşfetmek hakkındadır. İnsanın kendini yeniden keşfi özellikle yıllarca ihtiyaçlarını bastırdığı için artık bunların ne olduğunu bile hatırlamayan cinsiyet olan kadınların hayatında çok önemli bir görevdir.