Gerçek bir yaşanmışlıktan yola çıkarak hazırlanan Irgat genç bir öğretmen adayı olan Zelha'nın Marmara depremiyle hayatının alt üst oluşuyla başlayan olaylar zincirini konu ediyor.Deprem yıkıntıları arasında mucizevi bir hayata dönüş yoluna çıkarken anneannesinin dışında tüm ailesi onun kadar şanslı olamamış deprem canavarının gazabına uğrayan yüz binlerin arasında yaşamları feci şekilde son bulmuştu. Artık anneannesi ve deprem izlerini taşıyan kafasındaki büyük yaranın dışında kimse hayatında kalmamıştır Zelha'nın. Hayattan kopan ve yaşamayı kendisine layık görmeyen öğretmen adayı ailesinin yanına gitmeyi kafasına koymuştur. Gözyaşları ve isyanlarla dolan günleri anneannesinin uzun çabaları sonunda biraz duraklar ve sağlığına kavuşup öğretmen olmak için tedavi amaçlı Adana yollarına düşer. Hastane odasında tanıştığı ırgat Hasan'la tüm hayatı değişen ve sevginin sıcaklığını yeniden hissetmeye başlayan ruhu ve bedeni şimdi başka bir ateşle yanmaya başlamıştır. Adanalı ırgata aşık olan Zelha ölümün kıyısından çıkıp hayallerle dolu bir yaşam umuduna sarılmıştır artık. Fakat yaşayacağı ikinci büyük deprem en az ilki kadar etkili olacak ve genç kızın hayatını yeniden karartacaktır. İki yaşam ömürleri boyunca sadece on gün süren sevdalarını tüm hayatlarına yayarak yaşamaya mahkum olacak ve sarsıcı olaylar genç kızın hayatında eksik olmayacaktır. Hasan ve Zelha'nın ibretlik aşk hikayeleri başka eller tarafından soldurulacak ve hayatlarına kimseleri almayacaklardır. Zelha sevgisinin ırgatlığını yüklenerek acılarından bir köprü yaparak minik yüreklere sevgi ekmeye çalışacaktır. Hayata tutunmak ayakta kalabilmek yaşamın içinde her darbeye rağmen bitti diye düşünüldüğünde yaşama yeniden başlama mucizelerine örnek teşkil eden bu roman da iki yaşamın ömürlerine sığdırdıkları sadece on günlük sevdalarına mahkum oluşlarının ibretlik öyküsünü konu ediyor.