2003 Pulitzer Edebiyat Ödülü sahibi Middlesex kuşaklar boyunca ondan ona geçip sonunda küçük bir kızın Calliope'nin bedeninde şekil bulan bir genin sürükleyici hikâyesi. Calliope'nin büyükannesi ve büyükbabası 1922 yılında Kurtuluş Savaşı nedeniyle Bursa'nın kendi halinde tenha bir dağ köyünden kopup binbir sıkıntı ve macerayla sanayi şehri Detroit'e göç eder ve kendilerine eskisine hiç mi hiç benzemeyen yeni bir hayat kurarlar. Eski hayatlarından ellerinde kalan bir rüya tabirleri kitabı ve içinde bir zamanlar ipekböceği kozalarının durduğu bir ahşap kutudur. Ama kendilerinin bile farkında olmadıkları bir başka şeyi daha taşımışlardır yeni ülkelerine bozuk bir geni... O genin kıtaları okyanusları aşarken ve daha sonrasında Calliope'de çiçeklenene kadar nelere tanıklık ettiğinin hikâyesi Middlesex. Osmanlı'nın Bursa'sı Kozahan meyhaneler türbeler... İzmir yangını. Çaresiz göçmenler ve onların kederlerini hayallerini taşıyan döküntü gemiler... Otomotiv sanayinin ağır dumanı altında kıpır kıpır bir şehir Detroit... Fabrikalar yürüyen bantlar içki yasağı yükselen yeni değerler isyanlar kaybolup gidenler ve hayat sahnesinde aniden belirenler... Hem Granta hem de The New Yorker tarafından Amerika'nın en iyi romancılarından biri olarak tanımlanan Eugenides Middlesex'te seksen yıllık bir aile hikâyesini tabulara ve dogmalara alaycı bir dille karşı çıkarak inanılmaz bir akıcılıkla anlatıyor. Middlesex cesur ve çarpıcı bir postmodern roman.