"Motorlar büyük bir gürültüyle çalışmaya başladı ve vapur titreyerek tam yol ileri hareket etti. Saat 16.30'u gösteriyordu. Vapur Dolmabahçe Sarayı önünde dizilmiş düşman zırhlıların arasından geçerek bir yılan gibi kıvrılan Boğaz'ın sularını yara yara yalıları binaları camileri birer birer arkasında bırakarak Karadeniz'e doğru yol alıyordu. Mustafa Kemal vapurun kıç güvertesinde oturmuş sigarasını yakmıştı. Gözleri denizin rengini almıştı. Dolmabahçe Sarayı önünde dizilmiş toplara öğleden sonra güneşinde göz kamaştıracak şekilde parıldayan düşman zırhlılarına nefretle baktı. İşgal altındaki İstanbul'u geride bırakıyorlardı. Bu dünya güzeli şehri kim bilir bir daha ne zaman görebileceklerdi? Bu vapura binip Samsun'a hareket etmesine neden olan gelişmeleri düşünmeye başladı."
Bu kitap Gazi Mustafa Kemal Paşa ile birlikte İstanbul'dan 16 Mayıs 1919'da Bandırma Vapuru'yla üç gün süren zorlu bir yolculuk sonrası 19 Mayıs 1919'da Samsun'a vararak ulusal kurtuluşun ilk kıvılcımını çakanların öyküsünü anlatıyor.