1862 yılında Venedik Avusturya ordusu ve kar tarafından esir alınmıştır. Avusturya imparatorunun üst düzey bir görevlisi bir geminin kamarasında öldürülmüş olarak bulunur. Görevlinin yanında taşıdığı son derece önemli evraklar da kayıptır. Cinayeti çözmek yoksul düşmüş asil bir Venedikli ailenin son ferdi olan Commissario Tron'un görevidir. Avusturya ordusunun meseleye el koyması bile onu engelleyemeyecektir. Çünkü hayranı olduğu Principessa di Montalcino tehlikededir. Bu sırada Venedik'te bulunan Avusturya imparatoriçesi Elisabeth de Tron'un bu cinayeti bir an önce çözmesini istemektedir. Polisiye romanlarda alışageldiğimiz kahramanlardan çokfarklı birisi olan Commissario Tron okuyucuyu Venedik'in tarih ve gizem kokan sokaklarında heyecanlı bir yolculuğa çıkarıyor.
"Bir Kont neden polis olarak çalışır ki?" diye sordu Moosbrugger.
Kendi Palazzo 'sunda yaşayan bir kontun polislik yapması kafasını henüz buldukları iki cesetten daha çok karıştırmıştı.
"Siz neden kamarot olarak çalışırsınız ki Moosbrugger?"
Moosbrugger'in kaşları kalktı. "Ben geçimimi sağlamak zorundayım Commandante."
"Kont da öyle" dedi Landrini.