Osmanlı'nın son döneminden itibaren ülkenin geleceğinden endişe
duyan askerlerin gözü hep siyasi iktidar üzerinde olmuştur. Hemen her dönemde ordu içinde kurulan gizli örgütler "daha iyi bir yönetim" arzusuyla harekete geçmiştir.
Çok sayıdaki bu gizli ihtilalci oluşumlarda başat rolü hep Rumeli kökenli subaylar oynamıştır. Sonrakileri saymazsak bu rolün doğrultusu hep
demokrasiden yana olmuştur. Mithat Paşa'nın Harp Okulu öğrencileriyle
Sultan Abdülaziz'i tahttan indirmesi ittihatçı Resneli Niyazi ile Enver
Paşa'nın dağa çıkmasıyla gerçekleşen Meşrutiyet hareketi gibi 27 Mayıs da Türkiye'nin bugüne kadar sahip olduğu en özgürlükçü Anayasa'yı hayata geçirmiştir.
Türkiye bu sonucu 26 Mayıs gecesi asıl görevini yaptığı sırada
komutasındaki güçleri direnme belirtisi gösteren Köşk'e yöneltme cesareti gösteren bir subaya borçludur: Kurmay Yarbay Sami Küçük.
Rumeli'den 27 Mayıs'a - İhtilalin kaderini belirleyen Köşk Harekâtı
yok olmanın sınırından dönmüş bir Rumeli çocuğunun kendisini büyüten ülkesine canı pahasına duyduğu görev ve sorumluluk öyküsü kadar 27 Mayıs'ın bugüne değin gölgede kalmış yönlerini de aydınlatmaktadır.