Türkiye'nin yakın tarihinin anlaşılması bakımından 1908 kritik öneme sahiptir. Oysa resmi tarih olayların hikayesini 1919'dan başlatıyor ve 1908-1918 aralığını yok sayıyor. Böylece süreklilik inkâr ediliyor. Oysa 1923'de rejimin adının Cumhuriyet olarak değiştirilmesi ve İkinci Meşrutiyet denilen 1908 İttihatçı darbesi yakın tarihe damgasını vuran düzenlemelerinden sadece ikisiydi ve aralarında tam bir süreklilik var. Dolayısıyla yüzyıl kadar geriye giden düzenlemeler reformlar zincirinin halkalarıdır. Bu yüzden de asla 'yeni' ve 'orijinal' değillerdi Osmanlı İmparatorluğu bir taraftan kendi iç çelişkilerinin diğer taraftan da Avrupa'da ortaya çıkan kapitalizmin baskısı sonucu güç kaybediyordu. Osmanlı yönetici sınıfı söz konusu aşınmayı durdurmak başlardaki gücü ve ihtişamı ihya etmek üzere önce çözümü geçmişe dönmekte aradı.