Onlar; gönüllerimizin Sultânı!...
Onlar; mebedlerin ve ezellerin Efendisinin kutlu izinde yollarımıza süzülen birer nûr huzmesi!...
Onlar; İslâm'ın ulviyetini yüreklerimize hece hece nakşeden mâneviyat hattatları!...
Onlar; bütün zaman ve mekânı kuşatan rahmeti şefkati merhameti bîhaber gönüllere sebil sebil sunan feyz pınarları!..
Onlar; zeminden semâya yükselen mâneviyat kubbemizin ilim irfan sütunları!..
Ne mutlu O gönül Sultanlarının âzâd kabul etmez bendelerine!...