Zaman sıfırdı. Yer ise kara deliğin tam ortasıydı. Her şey karanlık bilinenden öteydi. Salih yaşadıklarını güzel ülkemin güzel insanlarıyla yaşamıştı. Belki Trabzon'da belki Antalya'da belki İstanbul'da belki Ankara'da belki Erzurum'da. Zaman belki dündü belki öteki gün belki yarın belki yarından da sonraydı. Salih ve çevresindekiler belki komşunuzdu belki ablanız belki dayınız belki babanız belki de hiç tanımadıklarınız.
Salih'i nerede tanıdım nasıl tanıdım niye tanıdım ne zaman tanıdım ve Salih kim di? Salih'in hikayesi nerede başlamış ve nerede bitmişti.
Bütün bunlar zamanın sıfır olduğu yer kürenin tepsi gibi düzleştiği yıldırımların yerden göğe doğru çaktığı zamandı. Başladığı ve bittiği yer belli değildi. Belki de çok belirgindi. İçimizdeydi yanı başımızda yüreğimizin üstündeydi. Ya da çok uzaklarda Kaf dağının ardında.
Güzel olan hep güzel miydi öyle mi kalırdı? Ya çirkinlikler? O da değişir miydi? Yaşamın neresi bizimdi? Ya da biz yaşamın neresindeyiz?